Gün içinde sayısız yabancıyla iletişimde bulunan insanı, yalnızca birey olarak ele alıp incelemek, ona sunulan ve bulunduğu memeli sınıfındaki hayvanlardan ayıran esnek iletişim nimetine büyük haksızlık olur. Doğan Cüceloğlu (1999), temel iletişim varsayımlarından, iletişim kuramamanın olanaksızlığını “Günlük yaşamda, belirli bir sosyal çerçeve içinde yer alan insanlar, farkında olsunlar ya da olmasınlar, birbirleriyle iletişim içindedirler. İletişim kurmak için belirli bir davranış gösterme zorunluluğu yoktur.”(s.20) şeklinde yorumlamıştır. Kısaca en az iki insanın iletişimde olmaları için gerekli olan, aynı bağlamı paylaşmalarıdır.
İnsanların kurduğu iletişimi, etkileşimi, karşılıklı düşünceleri inceleyen sosyal psikolojinin ilkelerini, “ben”i hem somut hem de soyut şekilde temsil eden evimizden dışarıya çıkmadan önce gardırobumuzu karıştırırken yanımızda hissetmek olağan bir durumdur. Gitmeyi planladığımız ortamda bulunan kişi veya kişilerin bizimle ilgili düşüncelerine ya da oluşturmak istediğimiz düşünceye aldırmadan bir kıyafet kombini yapmak, farkında olalım veya olmayalım ne kadar mümkün ki?
Kapımızı çalan komşumuz, dostumuz, bizim çocukları ne kadar sevdiğimizi ve o gün boş olduğumuzu bilirken kendi çocuğunu kısa süreliğine bize emanet etmek istediğinde elle tutulur bir bahanemiz yokken bilişsel çelişkiye düşmemek adına onu reddetmemiz zor olacak durumlar arasındadır. Örneğimizi farklı bir açıdan düşünürsek, minik yavrusuna her hafta, aynı gün, 9.00- 17.00 memuriyetle arkadaşlık etmemizi rica ettiğinde hayır cevabını verme olasılığımız karşısında “bari 15.00’e kadar baksan” isteğine hayır demek kolay olmayacak ve böylece kabul etme davranışını sergileyeceğiz.
Sosyal Psikoloji ve Hayat
Sosyal psikoloji, birçoklarının hayatında önemli yere sahip olan siyaseti de mercek altında tutar. Gustave Le Bon, Kitleler Psikolojisi isimli kitabında (1895/2014), “Dar görüşlülüğü siper ederek kuvvetle oluşmuş bir kanaatin nüfuzuna sarılmış bir adamın kudretini ve sahip olduğu gücü düşünmek insana dehşet verir.”(s.195)diyerek kitleleri arkasından sürükleyen otoritelere uymamanın güçlüğüne açıklık getirmektedir. Yine aynı eserinde yazar, parlamentoda tesir yaratacak bir nutkun doğru belgelere dayanmasının gerekmediğini, konuşmacının nüfusuna bağlı olduğunu öne sürer (1895/2014).
Uyma davranışının örnekleri hayatımızda yer, mekân dinlemeden belirir bir anda. İki bin on sekiz yazında Yunanistan’ın Chios Adasından çıkışımı yapmadan önce bir olay başıma gelmişti buna örnek olabilecek. Girdiğim tuvaleti erkekler tuvaleti sanmam ve tanışıklığımızın olmadığı, arkamdan gelen hemcinslerimin de beni takip etmesiyle küçük bir karışıklık baş göstermişti.
Yaşanılan kültürden sapmak kolayca olabilecek olaylardan değildir. Fazla uçlara, başkaldırılara gitmeden ülkemizdeki aile hayatını ve yetiştirme tarzlarını ele almak yerindedir. Kişinin doğduğu andan itibaren hayatı ona öğretmeye başlayan ailesi, onun gelecekteki hayatını da hazırlayan önemli unsurlardandır. Şehirleşmeyle yaşanan sosyal değişme, aile ile çocuk arasındaki beklentileri değiştiriyor gibi görünse de arka plan çok da böyle değildir. Çiğdem Kağıtçıbaşı (1996), önce çocuğun aileye, yaşlanmayla da ailenin çocuğa bağımlı olduğunu ve Türkiye’deki aile modelinde asıl önemli olanın bireysel başarı değil, karşılıklı dayanışma değerlerinin ailesel ve toplumsal sosyalleşmede önemli olduğuna dikkat çeker. Kentleşme ve sosyoekonomik gelişmeler bizleri maddi anlamda bağımsız yapsa da aile bağları hala etkisini sürdürmektedir.
Biyo-Psiko-Sosyal Canlı Olarak: İnsan
Verilen örnekleri ve aklımızda beliren aile hayatımızı, tanıdıklarımızla ilişkilerimizi, sokaktaki insanları, kültürel farkları, sosyal etkiyi, sevgiyi, yardımı, iç ve dış grupları, biyolojik farklılıklarımızı ve daha birçok kavramı ele aldığımızda sosyal psikolojinin hayatımızın her anında biyo-psiko-sosyal canlı olan insanın yanında değil, bizimle adeta iç içe olduğunu söylemek yanlış olmaz. Değişen dünyaya bakış açımızı çok yönlü yapmak, olayların karmaşık yorumlarını basite indirgeyebilmek ve karşılıklı ilişkilerle ilgili merakımızı gidermek, neden-sonuç ilişkilerini kavrayabilmek adına sosyal psikoloji bize birçok kolaylık sunmuştur, sunuyordur ve sunmaya devam edecektir.
Yazar: Akın SÖNMEZER
Kaynak ve İleri Okuma:
Cüceloğlu,D. (1999). Yeniden İnsan İnsana. İstanbul:Remzi Kitapevi
Kağıtçıbaşı,Ç. (1996). İnsan Aile Kültür. İstanbul:Remzi Kitapevi
Le Bon, G. (2014). Kitleler Psikolojisi.(H. Can, Çev.) Ankara: Tutku Yayınları. (Orijinal eserin yayın tarihi 1895).