Jean Piaget bir kişinin yaşam sürecinde bilişin nasıl geliştiği konusunda yaptığı tutarlı ve felsefi çalışmalarıyla öne çıkan ve bu konuda kendisinden sonrakilere ufuklar açmış bilişsel gelişim kuramı adlı kuramı ortaya koymuştur. Bu öncü çalışmalar sonucunda zihinsel gelişim denince ilk akla gelen Jean Piaget ve onun kuramıdır. Piaget’e göre bilişsel gelişim beynin ve sinir sisteminin olgunlaşması ve bireyin çevreye uyum sağlaması sonucunda gerçekleşmektedir.
Bilişsel Gelişim Kavramları
- Şema ve Uyum Sağlama
Örgütlenmiş davranış ve düşünce örüntüsüne şema denir. Var olan her bilginin zihinde bir şeması vardır ayrıca yeni gelen bir bilginin yerleştirileceği bir çerçevedir. Şemalar yoluyla birey çevresine uyum sağlar ve çevreyi organize eder. SAHİP OLDUĞUMUZ ŞEMALAR BAZEN KARŞILAŞTIĞIMIZ YENİ UYARICILAR KARŞISINDA İŞLEMEYEBİLİR. Organize etmesine örnek verecek olursak hayvanat bahçesinde ilk kez zürafalara gören bir çocuğun ‘’anne ata bak’’ der. Burada çocuğun atları zürafa ile karıştırmasında zürafanın ölçüşüne yakın olduğu için karıştırmıştır. Çocuk burada zürafa uyarıcısını kendisinde var olan at şeması içerisine yerleştirmiştir. Ancak çocuk daha sonra zürafaların at olmadığını öğrendiğinde yeni bir şema oluşturacaktır. Bu durumda uyum sağlama bilişsel bir süreç olarak devreye girer ve çevremizde karşılaştığımız yeni uyarıcılara tam olarak uymayan şemaları değiştirmemizi sağlar.
Uyum sağlama süreci özümleme ve uyma olmak iki alt süreci kapsar:
a)Özümleme: Çocuk, kendisinde var olan bilişsel yapılarla (şemalarla) çevresine uyum sağlayabildiği bilişsel sürece özümleme denir. Örnek verecek olursak kanaryanın bir kuş olduğunu bilen çocuk papağan gördüğünde de kuş diyorsa özümleme yapıyordur.
b)Uyma: Çocuk, kendisinde var olan bilişsel yapılarla (şemalarla) çevresine uyum sağlayamadığı, şemaları yeniden şekillendirmenin ve biçimlendirmeye yetmezse, bu kez çocuk zihnini duruma uydurmaya yani uymaya çalışacaktır. Yukarıda bahsettiğim zürafa örneği uymaya açıklayıcı bir örnektir.
- Dengeleme
Bilişsel gelişim kuramına göre; Dengeleme, özümleme ve uyma arasında bir denge kurma sürecidir. Zihin dengeleme eğilimindedir, ama zihin her zaman dengede durmaz. Yeni edinilen bilgiler onun dengesini bozar. Dengesizlik çocuğun karşılaştığı ile bildiği arasındaki uyuşmazlıktır. Dengesizlik, bireyi yeni karşılaştığı şeyi zihindeki şemaya uydurmaya veya bilişsel dengeyi sağlamak için yeni şema oluşturmaya zorlar. Piaget’e göre bu bilişsel aktivite öğrenmeye neden olur.(Küçükkaragöz,2007). Yani öğrenme dengesizliğin olmasıyla gerçekleşir. Öğrenilen bilgiler önce dengesizlik doğurur, sonra dengeye kavuşurlar bu dengeye kavuşma sürecinin sonunda öğrenme gerçekleşir.
Bilişsel Gelişim Dönemleri Nelerdir ?
Piaget hiç bir şey bilmeden doğan birinin yetişkin düşünme biçimine nasıl ulaştığını anlamaya çalışmış ve sonucunda bilişsel gelişim dönemleri kuramını ortaya koymuştur. Piaget’e göre bilişsel gelişimde dört ana evre bulunmaktadır. Bu dört ana evreye geçmeden Piaget’in kuramında dört temel kural bulunmaktadır:
- Evreler belli bir sıra doğrultusunda ortaya çıkarlar. Yani evrelerin sırası değişmez.
- Evreler hiyerarşi oluştururlar. Sonraki evre önceki evrenin kazanımını içerir.
- Gelişim oranlarında farklılıklar vardır. Aynı gelişim evresinde olan iki birey farklı oranda gelişim gösterir.
- Her evrede kendine özel gelişim özellikleri vardır. Bu özellikler genel olarak o dönemde karşılaşılan ve kazanılan özelliklerdir ve diğer basamaklardan farklıdır.
Piaget bütün çocukların aynı düşünme ve davranış sırasını izlemek zorunda olduklarını ileri sürmüştür. Şimdi Piaget’in dört ana evresini ele alalım.
1)Duyusal Motor Dönem (0-2 Yaş)
Bebeğin, dış dünyayı ve kendinin keşfetmek için duyularını ve motor becerilerini kullanması nedeniyle bu evreye duyusal motor adı verilmiştir. Evre başlangıcında tüm edinimler refleks düzeyindedir. Çocuk bu evrede ne olduğunu anlamak için, tuttuğu şeyleri ağzına götürür. Ayrıca emme, tutma, yakalama gibi basit edinimlerle kendi vücudunu ve çevresini tanımaya çalışır. Böylelikle bu dönemin en önemli işi duyu organlarının bilincine kavuşmaya çalışır.
Duyusal motor dönem 6 evreden oluşmaktadır:
- Refleksler: Bu evre yaşamın ilk bir ayını içerir. Emme ya da bakma gibi doğuştan gelen refleksleri kullanırlar.
- Birincil Devresel Tepkiler: Bu evre 1-4 ayları arasında sürer. Devresel tepki, bebeğin tekrar tekrar yaptığı davranışları içerir. Örneğin; bebeğin baş parmağı yanlışlıkla ağzına dokunduğunda bebekte emme refleksi gerçekleşir. Parmağın emilmesi hoş bir duygu yaratır ve bu durum tepkinin yinelenmesine yol açar.
- İkincil Devresel Tepkiler: 4-8 aylar arasını kapsayan bir evredir. Bu evrede bebek bedeni dışındaki olayların çok daha farkındadır ve bir çeşit deneme yanılma yoluyla öğrenme, bunların tekrardan gerçekleşmesini sağlar. Örneğin; yatak üzerinde asılı olan ve dokunulduğunda hareket eden bir oyuncağa dokunur. Daha sonra aynı sonucu elde etmek için kasıtlı olarak bu davranışı yineler.
- İkincil Devresel Tepkilerin Koordinasyonu: 8-12 aylar arasında geçen bu evrede bebek kasıtlı ve amaçlı davranışlarda bulunurlar. Bebek istediği şeyin peşinden gitmekle kalmaz, aynı zamanda iki şemayı birleştirir. Örneğin; odanın bir ucunda gördüğü oyuncağı almak için emekler ve oyuncağı alır.
- Üçüncül Devresel Tepkiler: Bu evre 12-18 aylar arasında görülür. Bu evrede bebekler bildikleri davranış örüntülerini yinelemekten çok yeni davranışlar denemeye çalışırlar. Örneğin; elindeki oyuncağın düşünce ne olacağını görmek için elindeki oyuncağı tekrar tekrar yere atması.
- Düşüncenin Başlangıcı: 18-24 aylar arasında geçen bu evrede nesne ya da olayları temsil eden simge kullanımı gelişmeye başlar. Çocukların mantıksal çözümler bulmak amacıyla sorunlar hakkında düşünmeye başladıkları dönemdir.
Ayrıca duyusal motor dönemde iki kavram dikkat çekmektedir:
a)Nesne Devamlılığı:
Duyusal motor dönemde en önemli zihinsel kazanç nesne sürekliliği kavramının edinilmesidir. Bebek ilk aylarda gözünün önünden giden nesnenin yok olduğunu zanneder; ancak bu dönemin sonunda var olmaya devam ettiklerini kavrar(Bacanlı,2006).
b)Taklit:
Bebek taklit yolu ile dünyaya ilişkin gözlemsel bilgilerini arttırarak döngüsel tepkilerini güçlendirir. Başlangıçta sadece yapabildiği hareketleri taklit eder. Hareket yeteneği kazandıkça daha önce yapamadığı hareketleri de taklit etmeye başlar(Küçükkaragöz,2007). Çocuğa taklit yolu ile birçok olumlu davranış kazandırılabileceği gibi olumsuz davranışlarda kazandırılabilir. Örnek verecek olursak çocuğun annesi veya babası öfkeli ise çocuğunda benzer davranışları gösterebileceği gibi sakin bir ailenin çocuğunda ise sakin bir benzer davranışın görülmesi yüksektir. Bu dönemde çocuk, birçok davranışı önce model alarak öğrenmeye, ardından da taklit ederek o davranışı ortaya koymaya başlar.
2)İşlem Öncesi Dönem (2-7 Yaş)
Piaget, gerçek zihinsel faaliyetlere girilmedikleri için küçük çocukların sıkça hataya ve kafa karışıklığına düştüğünden yola çıkarak gelişimin ikinci safhasını “İşlem Öncesi Dönem” ile açıklamaktadır.
Piaget İşlem Öncesi Dönemi ikiye ayırmaktadır.
- Sembolik İşlem Dönemi (2-4 Yaş)
- Sezgisel İşlem Dönemi (4-7 Yaş)
- Sembolik İşlem Dönemi (2-4 Yaş)
Sembolik İşlev ve Sembolik Oyun:
Çocuk bu evrede sözcük kullanmaya ve ilkel bir düzeyde ilk olarak bir sembol ile bu sembolün temsil ettiği nesne arasındaki ilişkiyi anlamaya başlar (Küçükkaragöz , 2007). Çocuk sembolleri konuşmalarında, oyunlarında sıklıkla kullanır. Dil gelişir. Çocuk nesneleri zihinde canlandırabilir. Ayrıca oyun bu dönemin hem sembolik fonksiyon hem de devresel tepki olgularını gösteren bir davranış biçimidir. Örneğin çocuğun bir sopayı at olarak kullanması.
Benmerkezcilik:
Çocuk bu dönemde ben merkezcidir. Dünyanın merkezi kendisidir. Kendisini başkasının yerine koymadığı için kendisinin bildiği her şeyi başkalarının da bildiğini düşünür. Çocuk benmerkezci olduğu için oyun oynarken arkadaşlarıyla birlikte oynamak yerine, bir arada fakat kendi istediği gibi oynamayı tercih eder (Kandır,2003).
Toplu Monolog:
Bir arada oynayan çocuklar , birlikte bir konuyu konuşuyor gibidirler, fakat konuşmaların içeriğine bakıldığında ayrı ayrı şeylerden söz ettikleri görülür (Kandır, 2003).
Canlandırmacılık ( Animizm):
Animizm cansız varlıklara canlıymış gibi davranma, onlara canlılık atfetme özelliği olarak tanımlanmaktadır. Örneğin çocuk oyuncak bebeğinin acıktığını ve ağladığını söyleyebilir.
Özelden özele akıl yürütme:
Bu akıl yürütme biçimi, özelden genele (tümevarım) ya da genelden özele (tümdengelim) akıl yürütmek yerine, genelleme yapmadan özel bir durumdan özel duruma yapılan akıl yürütme anlamına gelmektedir (İnanç, Bilgin ve Atıcı, 2008). Örneğin teyzesinin evlendiği gün bir eğlence parkına götürülen çocuk, tekrar o eğlence parkına gitmek istediğinde teyzesine “teyze sen tekrar ne zaman evleneceksin” sorusunu sorabilir. Çocuk teyzesinin evlenmesi ile parka gitme arasında doğrudan bir ilişki kurmaktadır.
- Sezgisel İşlem Dönemi (4-7 Yaş)
Çocuklar bu dönemde mantık kurallarına uygun düşünmek yerine sezgilerine göre hareket ederler. Sezgileriyle bazı basit problemleri çözerler ancak nasıl çözdün sorusunu açıklayamazlar. Piaget bu yaş dönemindeki çocukların sanki her şeyi biliyorlarmış gibi cevap vermelerine sezgisel düşünme demektedir.
Korunum:
Sezgisel dönemde korunum ilkesi henüz gelişmemiştir. Korunum, herhangi bir nesnenin şeklinin ya da uzayda değişik şekillerde yerleştirilmesinin etkisi altında kalmadan o nesnenin aynı kaldığını anlayabilmektir ve Piaget, bu özelliğin 6 yaşına kadar kazanılmadığını savunur (Eskinazi, 2003). Korunum kavramı bir sonraki dönem olan somut işlemler döneminde kazanılır.
Tersine Çevrilemezlik:
Bu dönem çocuğun hem fiziksel eylemlerin hem de zihinsel işlemlerin tersine çevrilebileceğini kavrayamamaktadır. Örnek verecek olursak ince uzun bardaktaki sütü fazla bulduğu için içmek istemeyen çocuğun sütü kısa geniş bir bardağa boşaltıldığında sütün azaldığını düşünüp içmesi.
Tek Yönlü Düşünme:
İşlem öncesinde düşünce tek yönlüdür. Başka bir ifade ile tek bir özelliğe dayanarak ayırmak , gruplamaktır. Örneğin kitapları sadece boyutlarına göre ayırabilen ya da sadece renklerine göre ayırabilen çocukta tek yönlü sınıflama mevcuttur. Çünkü çocuk kitapları boyutlarına ve renklerine göre aynı anda ayıramaz.
Odaklaşma:
Çocuğun dikkatini karşılaştığı bir durumun sadece bir ayrıntısına vermesi durumudur.
Sınıflama:
Sınıflama , nesneleri ait oldukları özelliklere göre ayırma işlemidir. İşlem öncesinde çocuklar bazı nesneleri sınıflayabilir. Örneğin Legoları şekillerine göre sınıflayabilirler. Ancak bir çocuğa bir meyve tabağında 4 şeftali, 3 kayısı, 5 muz gösterildiğinde ve bu tabaktaki meyveler mi yoksa muzlar mı daha çok diye sorulduğunda muzlar cevabını verecektir. Çünkü henüz kategorilere göre sınıflama tam olarak gelişmemiştir.
3)Somut İşlemler Dönemi
Somut işlemler dönemi 7 ile 12 yaşlar arasını kapsar. Bu dönemde çocuk işlem öncesi dönemdeki kavramları edinen çocuğun somut işlemler döneminde işlem yapabilir hala gelir. Ancak, henüz gözünün önünde, somut olan işlemleri yapabilir. Soyut olan işlemler ise henüz gerçekleştirilemez (Bacanlı ,2006). Piaget’in bilişsel gelişim kuramına göre somut işlemler dönemindeki çocuklar, hızla bilişsel işlemlere sahip olmakta ve bu yeni ve önemli becerilerini, gördükleri, duydukları, veya herhangi bir şekilde tecrübe ettikleri objeleri düşünmekte kullanmaktadır(Shaffer, 1994). İşlem öncesi dönem ve somut işlemler dönemi karşılaştırıldığında temel farklılık, çocuğun kendi başına zihinsel işlemler yapabilir duruma gelmesidir. Bu, onun görüşleri sıraya koymasına, parçalara bölerken bütünü hatırlamasına ve bu faaliyetleri kendi orjinal ifadesine dönüştürmesine işaret eder.
Tersine Dönebilirlik:
Bu dönemde çocuk tersine dönebilirlik kavramını kazanmış olur. Örneğin Ali , Anıl’dan uzun diyen Hilal, aynı zamanda Anıl, Ali’den kısadır diyebilmektedir.
Korunumun kazanılması:
Bu dönemin en önemli özelliği korunum kavramının kazanılmasıdır. Korunum değişmezliğin anlaşılmasını ifade eder. Korunum Piaget’nin kuramının en çok araştırılan konusu olmuştur. Korunumu özetlemek gerekirse;
- Madde korunumu (bir karpuz kesilip parçalara ayrılsa bile miktarı değişmez) 6-7 Yaş
- Uzunluk korunumu (uzun bir sopa kırılsa bile uzunluğu değişmez) 6-7 Yaş
- Nitelik değişmezliği ( bir kaptan diğerine boşaltılan sıvının miktarı değişmez) 6-7 Yaş
- Sayıların konumu ( yan yana çizilen dört daire ile ayrı ayrı çizilen dört dairenin sayısının değişmeyeceği) 7 yaş
- Alan korunumu (bir kartonun kapladığı alan, karton kesilip farklı şekiller oluştursa bile değişmez) 7 Yaş
- Ağırlık korunumu (farklı şekillere sokulan oyun hamurunun ağırlığının değişmeyeceği) 9-12 Yaş
- Hacim korunumu ( çeşitli şekillere sokulan balçığın taşırdığı su miktarı aynı kalır) 11-12 Yaş
Özet olarak bilişsel gelişim kuramına göre bu dönemde çocuklar somut problemlere mantıklı çözümler üretebilmektedirler. Bu çözümlerde korunum kanunlarını rahatlıkla anlayabiliyor olmaları, sınıflama ve sıralama gerektiren işlemlerde zorlanmamaları önemli rol oynamaktadır.
4 )Soyut İşlemler Dönemi:
Piaget gelişimin son döneminin 12 yaşından başlayıp, ergenlik boyunca devam ettiğini belirtmiştir. Bu evrede çocuk bir yetişkin gibi çok yönlü, soyut ve analitik düşüncemeye başlar. Soyut işlemler olarak adlandırılan bu evrede, çocuk bir problemi çözmek için farklı hipotezler kurar ve problemlere analitik çözümler bularak çözüme ulaşmaya çalışır. Satranç oyunu hipotetik düşünceye ağırlık veren bir oyun olduğu için bu dönemde kişi satranç oynamaya başlayabilir.
Soyut işlemler dönemine ulaşan bir insan geometrik şekillerin sırasını , oranlarla ilgili sonuçları, genel görelilik bilgilerini, etki ve tepki arasındaki bağlantıyı anlamaya başlar. ‘Eğer ben bunu ve bunu yaparsam, böyle sonuçlanacaktır’ şeklinde düşünür, sonra haklı olup olmadığını araştırmak için deney düzenler (Charles,1992).
Kombinasyonel (Birleştirmeci) Düşünme:
Bu dönemin diğer bir düşünce özelliği de kombinasyonel düşünmedir. Birkaç faktörün birlikte ele alınarak sorunun çözülmesi bu dönemde edinilir. Ayrıca faktörler birbirinden bu dönemde soyutlanabilir ve bilimsel çözümlere aranabilir (Bacanlı , 2006).
Kaynakça ve İleri Okuma:
Eğitim Psikoloji ; Hasan Bacanlı , Pegem Akademi
Gelişim Psikolojisi ; Hatice Ergin , Armağan Köseoğlu , Nobel Yayıncılık
Yazar: Bahri Can Öğün
Teşekkürler
Gayet iyi ve bilgilendirici bir yazı, teşekkürler