Gestalt Terapi Nedir ?
Gestalt, Alman kökenli bir sözcüktür. Dilimize tam olarak çevrilemediği için tam karşılığı yoktur. Bütünlüğü ifade eder. Gestaltçı görüş; psikolojik olaylara, bir bütün olarak yaklaşılmasının; parçalardan daha farklı ve daha anlamlı olduğunu ortaya koymuştur. İnsanların öğrenmesi, duyumlaması gibi birçok kavram bu bütünlüğün içerisindedir. Fritz PERLS, öğrenme hakkında ‘’Bir şeyin olduğunu keşfetmektir’’ der. Yeni yollar keşfederek ve bu yolları güçlendirerek insanının büyümesi yani potansiyelimizin farkına varıp, geliştirmemiz gestalt terapinin hedefidir. Gestalt terapinin temelleri; hümanizm, varoluşçu bakış açılarına dayanır. Özetle; gestalt terapi birçok yaklaşım, kuram ve bakış açısından etkilenmiş fakat bunların toplamı değil, bunların toplamından daha anlamlı bir terapi yöntemi olarak ortaya çıkmıştır.
Gestalt Terapi’nin Tarihçesi
Fritz Perls; 1916 yılında Alman ordusuna dahil olarak 1.Dünya Savaşı’ da hekim olarak görev yapmıştır. Savaşın ardından Frankfurt’ta bulunan Engelli Askerler Enstitüsü’nde çalışmıştır. Perls ’in çalışma hayatı psikoloji çalışmalarına, bakış açısına ve başarılı bir psikoterapi kuramcısı olmasında önemli anlamda destek olmuştur. Perls; kişileri, ayrı ayrı çalışan organların bütünü olarak değil, bütünün kendisini oluşturan parçalardan daha fazla anlam ifade ettiğini savunmuştur. 1952 senesinde; felsefe, sanat, hukuk ve psikoloji alanlarında kendini geliştirmeyi amaç eden başarılı eşi Laura Perls ile birlikte New York Gestalt Terapi Enstitüsü’nü kurdular. Gestalt yaklaşımının geçmişi oldukça eskiye dayanmakta olup, gestalt terapi özellikle ülkemizde ve dünyada son yıllarda yaygınlaşan bir terapi yöntemidir.
Gestalt Terapi’nin Amaçları Nelerdir ?
Modern gestalt terapisi danışan ve terapist arasındaki ilişkinin kalitesine, diyaloğa önem verir. Amaç yönelimli bir terapi olmadığından dolayı önceden hazırlanmış bir metin, seçilmiş bir yöntem yoktur. Terapötik ilişkinin içinde bulunulan zamanda yaşanması ana kuraldır. Kişi kendi içinde ne kadar dengede olursa dış dünyada da o ölçüde dengede olur. Bireylerin her yönüyle dengede olması psikolojik sağlığı için gereklidir.
Ne hissediyorum? Ne yapıyorum? Neden kaçıyorum?
Bireylerin davranışlarında, hissettiklerinde; bireyin içinde bulunduğu ortam ve çevre ile olan ilişkisinin ortaya koyduğu etkileri yok sayamayız. Her nesne bulunduğu bağlama göre farklı anlam kazanır ve farklı bir bütünlük oluşturur. Bireyler iç ve dış dünyalarında ne olup bittiğinin farkına vardıkları zaman kendilerini gerçekleştirebilir. Farkındalık oluşmadığı zaman kendini ve çevresinde olanları bilemez. Birey kendi potansiyeline inanmaz, güvenmez. Farkındalık sayesinde bireyler geri çevirdikleri özelliklerini kabul edip, onlarla yüzleşirler. Yaşadıkları, söyledikleri, hissettikleri, düşündükleri yüzünden diğerlerini sorumlu tutmak yerine olanları deneyim olarak sayar ve benimser. Terapi süresince bireylerin farkındalık düzeylerinin yükseltilmesi, kişiliğin reddedilen kısımlarının bütünleştirilmesi gestalt terapinin temel hedefidir.
‘’Terapinin faydaları göz önüne alındığında onu sadece hastalara uygulanacak bir şey olarak sınırlamak haksızlık olur.’’ Evring and Mirriam Polster
Gestalt Terapide Kullanılan Teknik ve Yöntemler Nelerdir ?
Geçmiş geride kaldığından, gelecekte henüz gelmediğinden dolayı sadece o an içinde bulunulan zamanı tam anlamıyla yaşayıp ondan faydalanmak gestalt terapi için oldukça önemlidir. Perls; endişeyi şimdi ve sonra arasında oluşan boşluk olarak tanımlar. İnsanlar vakitlerinin, enerjilerinin pek çok kısmını ya geçmiş hatalarını, pişmanlıklarını ya da gelecek yaşamlarını düşünerek, hayal kurarak harcarlar. Sürekli bir ‘’acaba’’ vardır. Bu süreklikte içinde bulundukları anın keyfini asla süremezler. Gestalt terapistleri farkındalığı arttırmak için ‘’Şu an ne yaşıyorsun? Nefreti nasıl yaşıyorsun? ‘’ gibi sorular yönelterek, danışanlarının içinde bulunduğu zaman diliminde kalmasında destek olur. Bu sorular genellikle ‘’Ne ‘’ ve ‘’Nasıl’’ sorularıdır. Neden sorusunu kullanmayı tercih etmezler çünkü sorular, derin düşüncelere dalmaya ve geçmişe gitmeye sebep olur. Gestalt terapistleri şu an ve şimdiki zamana değer verirler önemli olan nokta ise geçmişin şu anın üzerine olan etkisini kabul ederler. Bu etkiyi de bitirilmemiş işler olarak isimlendirmişlerdir. Bitirilmemiş işler, bireyin kendisi ve çevresiyle kaliteli bir ilişki gerçekleştirmesine engel olur. Sürekli olarak arka planda bireyi rahatsız eder. Gestalt terapistleri geçmişte yaşanılan bu bitirilmemiş işleri sadece teorik olarak konuşmak yerine geriye dönüp, o an sanki şimdi yaşanıyormuş gibi canlandırarak, danışanlarının üstesinden gelmesine yardımcı olurlar.
En çok bilinen gestalt terapi yöntemi boş sandalyedir. ‘’Bu teknik bir başkasının yerine geçmeyi ve danışanın somutlaştırılması için kullanılır. Odanın içinde iki sandalye vardır. Kişi iki ayrı sandalyede iki farklı rol oynar. Bu rol oyunu danışanın farkında olmadığı veya inkâr ettiği yönleri ile karşı karşıya gelmesini sağlar.’’ (George and Cristiani, 1981, s.78). Bu yöntem kişinin olumsuz özelliklerinden tamamen arınmasını sağlamak değil, olumlu olumsuz tüm yönlerini kabul etmesini, bütünleştirmesini hedef almıştır.
Daire yapmak, yüzleştirme, abartma, rüyaların analizi, tersine çevirme alıştırması, duygularla baş başa kalma gestalt terapisinde kullanılan yöntemlerdir.
Kelimelerimi Gestalt Duası ile tamamlamak istiyorum.
Ben kendi işime bakarım, sen de kendi işine bak.
Ben dünyaya senin beklentilerini yerine getirmek için gelmedim.
Sen de benim beklentilerimim yerine getirmek için gelmedin.
Sen sensin ve ben benim.
Eğer tesadüf eseri olarak birbirimizi bulursak bu çok güzel olur,
Ama bulamazsak yapacak hiçbir şey yok.
Fritz PERLS
Kaynakça ve İleri Okuma;
- Dr. Gerald COREY – Psikolojik Danışma, Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları
- Uzman Klinik Psikolog Hasan Arslan – Youtube Kanalı
Yazar: Nurefşan MİCAN