Kişilik Nedir?
Kişiliğin bir çok tanımı vardır. John Broadus Watson kişiliği “Bireyin alışkanlıkları toplamı.” olarak tanımlarken psikolog Mark A. May kişilik kavramını “İnsanların toplumda oynadığı çeşitli roller ve bu rollerin başkaları üzerinde yarattığı etkiler.” olarak tanımlar. Daha yaygın bir tanımını yapacak olursak kişilik her bireyin yaşamı boyunca kendine özgü düşünme,davranma ve hissetme biçimidir. Kişilik bireyin değer yargılarını gösteren karakter ve doğuştan gelen kalıcı özelliklerini belirten mizaç ile karıştırılmamalıdır. Kişilik hakkında tek bir açıklama olmamasının nedenlerinden biri kişiliği tam ve bilimsel olarak çözmenin hala zor olması ve kişilik ile ilgili farklı bakış açılarının bulunmasıdır.
İnsanoğlunun davranış özelliklerini açıklayacak pek çok yol bulunduğundan kişilik araştırmaları henüz çok yenidir fakat kişiliğin fizyolojik kökenlerini çok eski zamanlardan beri inceleriz. Örneğin; milattan önce 4. yüzyılda Hipokrat ve Empedokles, milattan sonra 2. yüzyılda da Galen tarafından incelenmiştir. Hipokrat ve Galen, mizaç ya da kişiliğin bedenin dört fiziksel sıvısı arasındaki denge ile ilişkili olduğuna inanmışlardır.( Kan,safra,kara safra,balgam)
Kişilik hakkında 4 temel bakış açısı vardır:
- Psikodinamik bakış açısı,
- Davranışçı bakış açısı,
- İnsancıl (Hümanist) bakış açısı
- Ayırıcı özellik bakış açısı.
Psikodinamik, davranışçı ve hümanist bakış açıları kişiliğin kendine özgü özelliklerinin oluşmasına neden olan süreçleri incelerken ayırıcı özellik bakış açısını diğerlerinden farklı kılan sonuçta olan ile yani özelliğin kendisi ile ilgilenmesidir.Bazı ayırıcı özellik kuramcıları, kişilik özelliklerinin biyolojik olarak belirlendiğini varsaysa da tam olarak fikir birliği yoktur.
Genetik Kişilik Üzerinde Etkili Midir?
Davranış genetiği alanı bireyin kişiliğinin ne kadarının kalıtsal özelliklerle ilişkili olduğu üzerine çalışır.Bunu araştırmanın ve açıklamanın en iyi yolu ikiz çalışmalarıdır. Bilindiği gibi tek yumurta ikizleri genetik metaryelin %100’ünü paylaşırken çift yumueta ikizleri %50’sini paylaşır. Aynı ortamda büyümeyen ikizlere bakıldığında anlamlı düzeyde benzer kişilik özelliklerine sahip oldukları ortaya konmuştur. Bu kişilik özelliklerine örnek olarak nörotiklik, sorumluluk, dışa dönüklük, yumuşak başlılık gösterilebilir.
Koroner Kalp Hastalığının Kişilik Tiplerindeki Boyutu
Tıp doktoru olan Meyer Friedman ve Ray Rosenman 2 tip kişiliği öne sürmüştür.
A tipi ve B tipi kişilik:
A tipi insanlar işkoliktir, çok yarışmacı, hırslı, zaman kaybetmekten nefret eden ve kolayca sinirlenen kişilerdir. Üzerlerinde sürekli bir baskı hissederler ve panik halinde birden fazla işi aynı anda yapmaya çalışırlar. Genel olarak hoşnutsuzlardır ve çabuk üzülürler.
B tipi insanlar A tipinin tersi olarak hırslı veya yarışmacı değillerdir, geçimli olmaya ve yavaş öfkelenmeye çalışırlar. Rahat ve huzurlu görünürler. Ertelemeye yatkındırlar.Çevreye açık ve sosyal yaşamı seven özellikler barındırırlar.
Amerikan Birleşik Devletleri’nin Batı eyaletlerinde 1961 yılında yapılan Ortak Grup Çalışması’nda 3500 erkek değerlendirilerek koroner kalp hastalığına yakalanma oranı ile kişilik tipleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu ortaya konmuştur. Araştırmalara göre A tipi kişiliği olan erkeklerin koroner kalp hastalığına yakalanma olasılığının B tipi erkeklere göre 3 kat daha fazla olduğu ortaya konmuştur. Aradaki bu ilişkinin nedenini tek faktöre indirerek “düşmanlık” olarak ifade edilen özellikte olduğunu ileri sürmüşlerdir. Çok sayıda çalışma düşmanlık ile koroner kalp hastalığı riskinin yükseliği arasındaki ilişkiyi desteklemiştir.
C tipi kişilik Temoshok ve Dreher’in 1992 yılında yaptığı çalışmalarla öne sürülmüştür. Kansere yakalanmakla ilişkili olan 3. tip kişilik olarak ifade edilmiştir. C tipi insanlar çok kibar olma ve huzuru koruma eğilimindedirler bu yüzden duyguları (özellikle olumsuz olanları) ifade etmeyi zor bulurlar. Öfkelerini içlerine atarlar ve çaresizliği yoğun biçimde hissederler. Genellikle yalnızdırlar. Düşmanlık duygularının A tipi kişilikteki kalp hastalıkları riskini arttırdığı gibi C tipi kişilerin olumsuz duyguları içine atması stres hormonlarının düzeyini arttırabilmekte ve bağışıklık düzeyini yavaşlatabilmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta kişilik tiplerinin son zamanlarda eleştirilmesidir. Çoğu araştırmacı bunların çok basite indirgendiğini düşünmektedir çünkü çoğu insan bu tiplerin birinde kolayca yer alamaz çoğunlukla kişiliğinde hepsinden özellikler barındırır. Buna rağmen bu tipler ile ilişkili çoğu kişilik özelliği gerçekten stres ve uzun ömürlülükle ilişkili görünmektedir.
Yazar: Beste CİN