Koronavirüs Sonrası Eğlence Anlayışımız Değişecek Mi?

Karantinadan Sonraki Hayat: Canlı Müzik Koronavirüs Sonrası Bir Dünyada Hayatta Kalabilecek Mi?

Hollanda, Avrupa’nın çoğu gibi, koronavirüs salgını sırasında karantinadayken, Ellister van der Molen en son konserini sıra dışı bir şekilde düzenledi. Amsterdam’daki bir apartman kompleksinin bahçesinde, organizatörüne bile tam bir buçuk metre uzakta durarak ve bütün izleyicileri balkonlarda toplayarak bu konseri gerçekleştirdi.

Sosyal medya, COVID-19 salgını Avrupa ve dünyadaki barları, restoranları ve mekanları körelttiğinden ve sosyal mesafe tedbirleri uygulandığından beri komşularına performans sergileyen müzisyenlerin görüntüleri ile doluydu. Ancak, van der Molen’in IJburg’daki bu konseri biraz farklıydı: Hollandalı bir şirket olan Upperbloom tarafından başlatılan girişimin bir parçası olarak, şirketin pazarlama bütçesinden kendilerine ödeme yapıldı. İkili, çoğu yerel firmaların sponsorluğunda, karantinadan bu yana toplam 12 balkon konseri için ödeme aldı. ‘’Normalde aldığımız ücretten biraz daha azını aldık.’’ diyor van der Molen. ‘’Tekrardan normal bir şekilde müziğimizi yapmak bizi az da olsa rahatlattı.’’ diye ekliyor.

Koronavirüs krizi başladığından beri, Neil Young’dan Pink’e kadar herkes sosyal medya üzerinden hayranları için konser verdi. Ancak bu megastarlardan birkaçı, bu özel durum için ücret aldı ve aslında hepsinin çok az bir miktara bile ihtiyacı var.

Avrupa çapındaki müzisyenler için karantina bir felaket oldu ki canlı performanslar en belirgin zayiattır. Birçok müzisyen için ekmek kaynağı olan öğretim, oturum çalışması, gruplarla çalışma ve kayıt yapma da çok düştü. Lonely Robot, Frost*, It Bites ve Arena grupları ile tur yapan ve İngiltere’de Outhouse Studios’u yöneten bir müzisyen ve yapımcı olan John Mitchell, ‘’Günlük hayatımdaki her şey göz açıp kapayana kadar değişti. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum.’’ diyor.

İngiltere’deki 7000 üyeden oluşan Müzisyenler Birliği’nin yakın tarihli bir anketinde, 23 Mart’taki kilitlenmenin başlamasından bu yana toplam 24 milyon euroluk işin kaybolduğu bulundu. Gerçekten de, çevrimiçi öğrenmeye büyük ilgiye rağmen, müzik öğretmenleri öğrencilerin çoğunun kriz sona erene kadar dersleri iptal etmeyi tercih ettiğini söyledi. Üstelik bazılarının çevrimiçi dersler için yüzyüze derslerle aynı oranları ödemeye isteksiz olduğunu da belirtti. Müzisyenler Birliği’nden Keith Ames, ‘’Biraz futbol gibi: Bir hafta sonu boyunca topa vuran bir insan grubuna büyük miktarlarda para ödeniyor. Üzücü gerçek şu ki, sadece makul sayıda müzisyen ortalama yaşam ücretinden daha fazlasını kazanıyor.’’ diyor.

Avrupa genelinde, müzisyenlere devlet yardımı karışık bir hal aldı. Berlin, mart ayında, müzisyenlere sadece 4 gün içinde toplam 500 milyon euro dağıttı. Fransa ve Hollanda da dahil olmak üzere diğer birçok hükümet benzer programlar başlattı ancak başvuranlar fon almada önemli gecikmeler yaşadıklarını dile getirdi.

İngiltere’deki resmi web sitesine göre, serbest çalışanlar 23 Nisan’a kadar yardım alamadı ve yardımların en erken haziran ayına kadar ödenmesi de olası değil. Bu zamana kadar müzisyenler neredeyse 4 ay işsiz kalacaklar. Ancak, bu son haftalarda müzisyenler için bir kerelik 1000 sterlinlik bağışlar yapan PRS for Music ve 200 sterlinlik yardımlar sağlayan Müzisyenler Birliği, onları biraz da olsa rahatlattı. Yine de, birikimi olmayan ve kısa vadede para kazanma şansı az olanlar için hayat daha da zor hale gelebilir. Karantina haziran ayında bitse bile, temmuz ve ağustos ayındaki çoğu konser ve etkinlikler de iptal edildi. Buna istinaden, ‘’Bu çok ağrılı bir süreç. Festival yok, konser yok, izleyici yok. Oynamak için yeni yerler bulmamız gerekecek.’’ diyor van der Molen.

Sosyal medyanın popülaritesine rağmen, çevrimiçi konserlerin canlı performansın bıraktığı boşluğu doldurması pek mümkün olmayacak gibi, en azından para kazanmak neredeyse imkansız olduğu için. Instagram şu anda sanatçıların canlı yayınlardan para kazanmasına izin vermiyor ve YouTube görüntülenmelerinden ciddi para kazanmak yalnızca milyonlarca görüntülenmeyi başarabilenler için bir seçenek. Bu arada, Spotify, Apple, Amazon ve Deezer gibi programlar sanatçılara yalnızca %1’lik kısmı ödüyor, yani sadece en büyük, en viral isimler kendilerini destekleyebiliyor. Bazı sanatçılar, hayranlarının PayPal aracılığıyla bağış yapmalarına olanak sağlayan sanal bir ‘’bağış kutusuna’’ bağlantı ekleyerek canlı yayınlardan para kazanmaya çalıştı. Aynı şekilde, diğer web siteleri veya çevrimiçi radyo programları canlı yayınlar gerçekleştirdiğinde, izleyenleri bağış yapmaya teşvik etmek için siteye bağış bağlantısı ekledi. Bu şekilde para kazanmaya çalışan müzisyen ve söz yazarı olan Lisa Redford, ‘’Çok fazla para kazanmadım. Bu büyük sanatçılar için çok daha uygun. Ancak, her bir hayranım bana her canlı konser için yaklaşık 10-20 sterlin arası bir miktar bağışta bulundu’’ diyor. Redford, hayranlarını bağış yapmak için kesinlikle zorlamıyor ancak birçok hayranının bu zor zamanlar boyunca kendisine yardım etmek istediğine inanıyor.

Reading’teki evinde kalan Mitchell, karantinanın birkaç gününü Netflixle birkaç gününü de öğlen 1 de uyanıp boş boş oturmakla geçirdiğini söylüyor ve ekliyor ‘’Bir albüm yapmak için bana bir son tarih verilse, her sabah 7’de kalkıp üzerinde çalışırım ama bilmiyorum bu aralar çok tembelim.’’

Van der Molen ise ‘’Caz, müzik yapmanın çok spontane bir yoludur. Her şey etkileşim ile ilgili ve onu çok özlüyorum. Gerçekten özlüyorum. Ona ihtiyacım var’’ diyor.

 

Kaynakça ve İleri Okuma:

 

Yazar: Nevra Su Sürme

 

Yorum yapın