Paranoid Kişilik Bozukluğu Nedir ?
Paranoid kişilik bozukluğu genellikle erken erişkinlikte başlamakta ve genel olarak çevrelerine güvensiz ve kuşkucu/şüpheci olarak yaklaşmaktadırlar. Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler çevrelerine kuşkuyla yaklaştıkları için biri ona kendisinde ruhsal bir bozukluk olduğunu söylese bile inanmazlar ve bunu onu kandırmak için söylendiğini bile düşünebilmektedirler hatta cümlelerin içinden gizli anlamlar çıkarmaya çalışacaktırlar. Bir olay yaşandığında kendilerini suçlu olarak kabul etmezler ve karşısındaki kişinin hatalı davrandığını düşünme eğilimindedirler. Buna ek olarak paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler kendilerini sürekli olarak savunurlar ve bu yüzden de sürekli gergin hissederler. Araştırmacılar Paranoid kişilik bozukluğu olan bireylerde kuşkucu tutum ve düşüncenin hastanın iç dünyasını açığa çıkması korkusundan ve incinme duygularından kaynaklanmakta olduğu düşünülmektedir.
Girdiği her ortamda kuşkucu bakışlarıyla insanları rahatsız edebilirler ve sürekli olarak bir tehlike olursa diye teori üretirler örneğin; “Kafama bir şey düşebilir mi? Ya bu yoldan geçerken kapkaca uğrarsam? Acaba beni öldürü mü?” gibi düşüncelerle sürekli meşgul olurlar. Bu yüzden genellikle daha önceden geçtikleri yollardan, daha önce gittikleri yerlerden ve sevdiği kişilerin yanında durma eğilimi içine girerler. Ama bazen sevdiği kişininde ona yalan söyleyebileceğini, arkasından iş çevirebileceğini, ona zarar verebileceğini düşünebilir ve bu yüzden kimseye tam anlamıyla güvenmezler.
Paranoid Kişilik Bozukluğu’nun Gelişmesinde Ailenin Rolü
Hemen hemen her bozuklukta olduğu gibi Paranoid kişilik bozukluğunda da önemli rol oynayan bir etken var; bu etkenkenlerden biri anne ve babanın kişiye çocukken ki davranışı ve çocuğu yetiştirme biçimidir. Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişilerde de genellikle çocukluk çağında anne ve babanın çocuğa kötü muamele etmesi ya da çocuğu ihmal etmesiyle bozukluğun ilk adımları atılmış olabileceği düşünülmektedir. Diğer etken ise çocuğu yetiştiren yetişkinlerin şiddete eğilimli olması, çocuğun sürekli şiddete maruz kalmasına sebebiyet vermektedir ve bu yüzden bu bozuklukta etkisi olduğu düşünülen önemli bir etkenlerdendir. Bunlara ek olarak da kişinin çocukluk zamanında ya da ergenlik zamanında yaşadığı olumsuz bir deneyiminde paranoid kişilik bozukluğunun ilerlemesinde etkisini göz ardı etmemek gerekmektedir.
Peki Paranoid Kişilik Bozukluğunda Genetik Aktarım Mümkün Mü ?
Bazı araştırmacılar Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişilerde düşük geçinebilirlik, öfke ve düşmanlığın genetik olarak aktarılabileceğini öne sürmektedir. Bu yüzden böyle bir yatkınlığa sahip kişiler, çocuklukluklarını mümkün oldukça iyi bir şekilde geçirmelidir ki ileride böyle bir bozukluk ortaya çıkmasını önelenebilsin.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Psikotik Özellikler Gösterir Mi ?
Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler genellikle ağır bir atak geçirmezler yani psikotik bir durum olmadığını unutmamak gerekir, ancak kişinin paranoid kişilik bozukluğuna ilişkin belirtilerinin artmasının önemli bir sebebi de çevresel faktörler yani kişi bu bozukluk yüzünden iş yerinde bir sıkıntı yaşarsa ya da ailesel bir durum yüzünden sıkıntı yaşarsa kişi strese girebilir bu durum da kişide görülen belirtilerin artmasına sebebiyet verebilir. Bu yüzden böyle bir psikotik durum yaşamadan destek alması kişiye oldukça yardımcı olabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir ?
Paranoid kişilik bozukluğu belirtileri arasında bu maddeler sayılabilir ve Dsm-5’e bağlı kalarak tanı koyabilmek için bu maddelerden dördü ya da daha fazla belirti göstermesi gerekiyor;
- Başkalarının kendisini sömürdüğünden şüphe duymak
- Kötülük görebileceği düşüncesi
- Sevdiği kişi tarafından aldattığından kuşkulanır.
- Söylediklerinin kendisine karşı kullanılacağı korkusuyla başkalarına açılmak istemezler
- Sıradan sözlerden ya da olaylardan, gizli anlamlar çıkartır.
- Sürekli kin besler
- Alıngan, Kuruntulu, Aşırı kıskanç
- Dikkatli, tetikte
- Bağışlayıcı değildir
- Ortada bir neden yokken, birden öfkeyle karşılık verebilir ya da karşı saldırıya geçebilir
Paranoid Kişilik Bozukluğu ile Paranoid Şizofreni Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar Nelerdir?
Paranoid-Şizofrenler ile Paranoid kişilik bozukluğunda görülen bazı belirtileri ortaktır, ancak bu belirtilere ek olarak Paranoid-Şizofren kişilerde gerçeklikten uzun süreli kopma, sanrı ve halüsinasyon gibi birçok başka psikotik sorun da gözlemlenir. Örneğin Paranoid-Şizofreni hastası olan kişi evindeyken kapının deliğinden baktığında kenarda birini görür ama aslında orda birisi yoktur ve o gördüğü kişinin kendisini öldüreceğini ya da kaçırabileceğini düşünür. Ama Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişilerde durum genellikle böyle değildir. Paranoid kişilik bozukluğunda bu durum şu şeklide olabilir kapı çalar ve kapı çalan kişinin kendisine zarar verebileceğini düşünebilirler. Bazı araştırmacılar Paranoid kişilik bozukluğu ile şizofreni arasında kısmi genetik bir aktarım kaynaklı bir bağlantı olabileceğini öne sürmektedirler ancak araştırma henüz tutarlı bir sonuç bulunamamıştır.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Hemen hemen her bozuklukta olduğu gibi Paranoid kişilik bozukluğunda da kişi kendi isteği üzerine terapiye gelmek istemeyebilir çünkü kişi kendinde değişmesini istediği hiçbir şey görmeye bilir ve aksine kendisi hariç etrafındaki kişilerin değişmesi gerektiğini düşünebilirler. Kişiye yardım alması gerek diye baskı yapmak yerine onu anlayıp dinleye bileceği birinin olduğunu ve kişiye ‘Onunla konuşmak belki sana daha iyi gelebilir’ şeklinde cümleler kurmak daha akıllıca bir yöntem olacaktır. Ayrıca unutmamak gerekir ki terapiye zorlanarak gelirse kişi direnç gösterme ihtimali bir o kadar artmakta bu yüzden baskı ve zorlamaya çok fazla yanaşmamakta fayda var. Paranoid kişilik bozukluğunda kişi bazen bu hastalıkla nasıl yaşayabilceğini öğrenmek istiyor olabilir. Kişi öncellikle rahatsızlığını kabul edebilir ve daha sonra terapiye ya da ilaç kullanılması gereken bir durumdaysa ilaç kullanılımına başlanılabilir. Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişi terapiye gitmeye kabul ederse en yakın ve en uygun psikiyatrist veya psikologdan randevu alınabilir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Dsm – 5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı
- Anormal Psikoloji – Jill M. Hooley, James N. Butcher, Matthew K. Nock, Susan Mineka
- Kişilik Bozuklukları – Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu, Sinan Bayraktar
Yazar: Feyza COFCOF