Gilles de la Tourette sendromu, istem dışı sesli-sessiz tikler veya hızlıca tekrarlayan hareketlerle belirlenen nörolojik,genetik ve nadir görülen bir bozukluktur. Tourette sendromu ilk olarak 1825’de tanımlanmıştır. Bu sendrom ismini ise 1885 tarihinde Fransız nöroloji uzmanı olan Georges Gilles de la Tourette‘den almıştır.
Tourette Sendromu Kimlerde Görülür ?
Tourette sendromu genellikle 3-15 yaşları aralığındaki çocuklarda ve gençlik çağında görülür. En erken 1 yaşında rastlanılabileceği de söylenmektedir. Erkekler de kızlara göre daha sık rastlanılır. Görülme sıklığı 10.000’de 4-5’tir. Bu sendromu taşıyan kişilerin yakın akrabalarında kronik bozukluklar ve Tourette sendromuna daha sık rastlanılır.
Etiyolojide ise bu hastalıktaki cinsiyet farklılıkları göz önünde bulundurularak hormonlar üzerinde de çalışılmaktadır.Kesin sonuca varılamamasıyla birlikte,nörokimyasal araştırmalarda nöroadrenalin,dopamin ve seratonin metabolizmasında bozuklukların da bu sendroma sebep olduğu düşünülmektedir.
Tourette Semptomları ve Sendromun Akışı
Tourette semptomları arasında göz kırpma,baş sallama gibi bedensel tikler vardır.Kişinin iradesi dışında çıkardığı gürültü ve sesler de vokal tikler arasında yer alır. Kelime tekrarları da bu sendroma dahil olan tiklerdendir. Tiklerin şiddetine göre davranışlar zıplama, havlama gibi değişiklik göstermektedir. Sendromun akışı sürekli devam eden, kronik durumdadır.
Tik Başlangıcı ve Sonu
Tiklerin başlangıcı öncesinde hastaların dikkatlerinde azalma,dağılma ve davranışlarında kusurlar gözlemlenir.Motor ve vokal tiklerin yanısıra ekokinezis adı verilen başkasının davranışını taklit etme, mental koprolali (küfürlü ve argo kelime tekrarı), obsesif fikirler ve kompulsif ritüeller de yer alan detaylardandır.Tourette sendromu, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Özgül Öğrenme Bozukluğu ve Davranım Bozukluğu ile ilişkilidir.
Hastalığın gidişatında hastada olumlu ilerlemeler görülebilir fakat bu iyileşme kısa sürelidir.Bu rahatsızlıkta sağaltım süreci gelişmeden kesin sonuçlu bir iyileşmeye rastlanılma olasılığı düşüktür.
Tourette sendromunun tedavisi için cerrahi müdahaleler, davranışsal terapiler ve ilaç tedavisi öngörülmektedir. Müdahalelerin öncesinde kişinin ailesi ve çevresinin rahatsızlık hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir. Sendromun kişinin günlük hayatını,yaşam kalitesini etkilediği gözlemlenirse ilk olarak farmakoterapi tedavisi öngörülür. İlaç tedavisi için haloperidol en yaygın kullanılan ve %80 oranında etkisi baskın ilaçlardan biridir. Tedavide kullanılan ilaçların yan etkileri kişiyi rahatsız edebilir. Bu sebeple terapiler endividüel tedavi eden doktorlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Süreç içerisinde amaç tikleri tamamen yok etmek değildir. Tiklerin kişide oluşturduğu olumsuz hissiyatları en aza indirmek ve kontrolün sağlanmasıdır.
Kaynakça: Orhan,Ö.(2004),Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, 10.Baskı, Nobel Tıp Kitapevi, Ankara.
Yazar: Selen SAYIS